Tasucu Hakkinda
Taşucu
Silifke'nin hem tarihteki hem şimdiki limanıdır Taşucu. Zaten Silifke'nin ilk yerleşimi olan Seleukeia da Holmoi(Taşucu) halkını nakledilmesiyle olmuştu. Ancak Taşucu'nun bu zorunlu göçten önce de önemli bir kent olduğu biliniyor. Taşucu günün her saatinde canlı bir turizim merkezi.
Taşucu'na tatile gelen turistler, çevredeki yazlık konutlarına gelenler, limandan Kıbrıs'a gidenler ve gelenlerle hareketli bir yer. Taşucu liman çevresi Kıbrıs bağlantısı nedeniyle hareketli. Taşucu liman çevresinde, Mersin feribot firmalarının bürolarının yanında güzel bir binada hoş ve ilgi çekici bir vakıf müzesi var. Ayrıca Taşucu halkının katkılarıyla müze koleksiyonu zenginleşmeye devam ediyor.
400 amforanın bulunduğu müzenin küçük bir bölümü de etnografik eserlere ayrılmış. Taşucu, Girne; Taşucu'nun merkezindeki limandan Kıbrıs'ın Girne limanına düzenli deniz otobüsü ve feribot seferleri yapılıyor.
Limanın karşısında büroları bulunan özel şirketlerin düzenledikleri seferlerde feribotla otomobil götürmek mümkün. Taşucu'nda denize çok yakın birkaç metre mesafedeki taş yapı içinde İ.S. 4. yy'ın ikinci yarısından kalma sanatsal değeri yüksek bir mozaik korunuyor.
Torosların yeşili ile Akdeniz'in mavisinin kucaklaştığı bir noktada kurulmuş şirin bir yerleşim yeridir Taşucu. İklimi, doğal güzellikleri ve zengin tarihi ile öne çıkan Taşucu gün geçtikçe büyüyen bir turizm beldesidir. Tarihi geçmişi ilk çağlara kadar uzanan Taşucu dağlık Kilikya ile dışa açılan önemli bir liman kentiydi. Taşucu ve yöresi iklim ve arazisi ile daha ilk çağlarda insanların ilgisini çekmiştir. Göksu nehrinin suladığı zengin göksu deltası ve denize ulaştığının denize ulaştığı nokta olan Taşucu ilk çağlardan bu yana sürekli bir yerleşim yeri olmuştur.
İlk yazılı kaynaklara göre Taşucu'nda uygarlıkların bilinen yaşam öyküsü MÖ. 7.yy'da başlamıştır. Taşucu'nda ilk dönemlerde halk kereste ve zeytinyağı ticareti ile uğraşmıştır. Taşucu'na su kanalları yapımı ile Kızkalesi, Silifke ve Taşucu ve diğer kentlere su dağıtımı sağlanmaya başlanmıştır. Kızkalesi kenti en parlak dönemini Roma döneminde yaşamıştır. Taşucu Mersin karayolunun 35. km. sinde antik şehri sulama kanalları ile gelişmiştir. Kızkalesi ilk ve ortaçağın önemli liman kentlerindendir. Kızkalesi'nin önemli iki kalesi bulunmaktadır. Boğsak Taşucu'nun 10 km. batısında bir tatil beldesidir. 3. Haçlı seferinde Silifke ve Taşucu'na Alman Haçlı Ordusu gelmiştir. Silifke ve Taşucu Ermenilerin eline geçtiğinde Bizanslılara ait kaleler onarılmıştır.
Taşucu MS.4'yy da Emevilerin daha sonra Abbasilerin eline geçer. Taşucu'nda ilk türk varlığı 13. yy.'da başlar. Taşucu bölgesi Osmanlı ve Karamanoğlulları arasındaki mücadelelere tanıklık etmiştir. Taşucu 15. yy. sonlarında Osmanlılar'ın eline geçmiştir. Bu yıllarda yaptırılan liman kalesi Taşucu'na 7 km. mesafededir. Osmanlı egemenliğinin zayıflaması ile Taşucu'nda Bulaşlı Beyliği'nin egemenliği başlar. Taşucu bu dönemde daha çok yörüklerin görüldüğü bir bölge haline gelir. Bu dönemde Taşucu liman kenti olma özelliğini yitirir. Taşucu 19. yy.'dan itibaren yine bir yerleşim yeri haline gelir. Osmanlı'nın Avrupa ülkeleri ile ilişkilerinin artması sonucu Taşucu limanının önemi artar. Bu dönemde Taşucu gemi üretimi için tercih edilmiştir. Taşucu Mersin'in yeni limanı olmaya başlayınca Taşucu'nda bayındırlaşma çalışmaları başlamıştır. 19. yy.'dan kalma gümrük binası Taşucu'nun tarihi binalarından biridir.
Taşucu'nda ticaretin artması ile 18. yy.'da işletme sayısı artmıştır. Taşucu'nun nüfusu 1872 yılına gelindiğinde artmıştır. Bolacalı aşireti de Taşucu'nda yaşamaktadır. Deniz ticaretinin artması ile Taşucu'na esnaf ve tüccarların büyük kısmı ada ve Yunanistan'dan gelmiştir. Artık bir liman şehri olan Taşucu kıyıya yakın 20 kadar eviyle kıyıya yakın modern bir görünüm sergilemektedir. Taşucu'nda yıllarca beraber yaşamış Türk Yunan kültürünün izleri bugün hala yaşamaktadır. 20. yy.'da Taşucu, Silifke'nin dünyaya açılan bir kapısı olmuştur. Mersin önem kazanmaya başlayınca Taşucu uzaklığı nedeniyle önemini yitirmeye başlamıştır. Taşucu, Kıbrıs'ın Türkiye'ye açılan ticaret ve turizm kapısıdır. Konaklama yerleri, ulaşım kolaylığı ile Taşucu gittikçe büyüyen bir turizm kentidir. Doğal güzelliklei ve binlerce yıllık tarihi ile Taşucu yerli yabancı herkezin ilgisini çekmektedir.
Tarihçesi
Taşucu ve yöresinin iklim ve arazi durumunun önemi daha ilk çağda insanların dikkatini çekmiş;M.Ö.VII. yüzyılda şimdi taşucu’ nun bulunduğu yerde Grekler “Holmi” Kolonisini kurmuşlardır. Korsanların devamlı baskın ve talanlarından dolayı gelişme ortamı bulamayan Holmi,M.Ö.IV.yüzyıldan itibaren zayıflamaya ve çökmeye başlamıştır.
Büyük İskender’in komutanlarından ve Suriye Krallığı’nın kurucusu olan selefkos Nikator, Holmi Şehrinin Zayıf durumunu fırsat bilerek kolayca ele geçirmiş; halkını da kıyıdaki Holmi ‘den 12 Km. içeriye bugünkü Silifke’nin bulunduğu yere yerleştirerek “Selefkosun Şehri” anlamına gelen “Seleukia” sehrini kurmuştur.
M.Ö.I. yüzyılda Romalıların yönetimine giren yöre, Roma İmparatorluğunun ikiye bölünmesiyle M.S.IV.yüzyılda Emevilerin, daha sonra Abbasilerin eline geçmiş;XIII.yüzyılda Selçukluların ;XIV. Yüzyılda Karaman oğullarının yönetiminde kalmış; 1471 yılında Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı Topraklarına katılmıştır.
Tarihi geçmişi M.Ö.VII. yüzyıla kadar uzanan Taşucu’ nun Holmi Şehrinden kalan ve aralarında Gius Octavianus’un2,5 metre boyundaki mermer heykelininde bulunduğu birçok eser , Adana arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.
Tescilli Arkeolojik Antik Yapı Kalıntısı (Resim1,2,3,4)
KİLİKYA APHRODİSİASİ( TİSAN )
Halk arasında Ovacık adası olarak bilinen , arkeoloji literatüründe Kilikya Aphrodisias denilen yerleşim yerine Taşucu Antalya yolu üzerinde 25.Km.den sonra 14 Km.lik stabilize bir yolla ulaşılır. Burada 1891-1892 yıllarında Avusturyalı araştırmacılar tarafından incelemeler yapılmış yarımadanın doğu kıyılarında yer alan tabanı mozaikle kaplı,IV.yy.ait ST.Pantaleon adlı kilise bulunmaktadır.Prof.Dr.Ludvig Budde tarafından burada araştırmalar yapılmış. Antik yerleşim yerinde bulunan diğer kalıntılar ise yarımadanın güneyinde ve ortalarında M.Ö.XII.yy.dan kalma devasa sur duvarının kalıntıları batı yönünde Şövalye evleri, adanın kuzey yamaçlarında yer alan Nekropol ve kumsaldaki sarnıçlardır.
Aphrodisias’ın doğusunda bu günkü adıyla Dana Adası olarak bilinen Antik Pithyussa kenti yer almaktadır. Ovacı Yarımadasında olduğu gibi buradaki yerleşim de daha çok güney yönde olmuştur. Burası ortaçağ kaynaklarına göre Güney Fransalı tüccarların ticaret yeri olarak kullandıkları bir liman kenti olarak bilinmektedir. Dana adasındaki antik kalıntılar arasında kiliseler, mezarlar ve lahitler bulunmaktadır.
KİLİKYA APHRODİSİASİ'nden Görünüm(Resim1,2)
HOLMİ HARABELERİ
Taşucu-Antalya yolunun 2 Km.sinde yerli halk tarafından “manastır” diye anılan yerdeki Holmi harabelerinde görülebilen kalıntılar genç roma ve erken Bizans dönemine aittir.
Holmi Harabelerinden Görünüş(Resim1,2,3,4)
BOĞSAK ADASI
Taşucu’nun 10 Km batısında, üzerinde geç Roma ve erken Bizans dönemine ait kalıntılar bulunan ada Boğsak Koyu’nun girişindedir.
BOĞSAK ADASINDAN GÖRÜNÜM(Resim1,2,3)
LİMAN KALESİ
TAŞUCU’NA 7 Km. mesafede ve Taşucu-Antalya yolu üzerindedir. Osmanlı Devri Eseri Olup, 1471 Yılında yapılmıştır. Oldukça büyük boyutlu olarak inşa edilen kalenin ana giriş kapısı doğu tarafındadır.
Genelde az tahrip görmüş tarihi kalıntılardan biridir.
LİMAN KALESİNDEN GÖRÜNÜŞÜ(Resim1,2)
TARİHİ İNCEKUM SARNICI :
Adı geçen su sarnıcı tahminimizce Bizans yapısı zaman içinde su sarnıcı olarak kullanıldığı Osmanlı dönemi ile Cumhuriyet döneminde tam olarak kullanılmıştır.
Bizans ve erken Roma dönemine aittir.
İncekum Sanıcından Görünüm(Resim1)
TOKMAR KALESİ
Taşucu-Antalya Karayolunun 15.Km.sinden ayrılan 4 Km’lik stabilize bir yolla ulaşılan Tokmar kalesi XII.yy. Bizans yapısıdır. Kuletepe denilen alanda inşa edilen kalenin güney duvarları yalçın kayalıklara oturur. Kuzeyinde savunma burçları vardır. Denize,Taşucu ve Akdere’ ye tamamen hakim bir konumdadır.
Tarihi Tokmar Kalesi(Resim1,2)
AYA TEKLA BAZİKİLASI (MERYEMLİK)
Taşucu-Silifke Karayolunun 6 Km.sinden sola ayrılan bir Km’lik bir yolla ulaşılır.
Sanat tarihine meraklı turistlerin ve özellikle dindar Hıristiyanların uğrak yeri olan bu sit alanında AYA TEKLA BAZİLİKASI yer almaktadır.St.Paul’un kıymetli öğrencilerinden biri olan Aya Tekla, Hıristiyanlığı yaymak için Konya ve Yalvaç’ta propaganda yaparken ölüme mahkum edilince kaçıp buraya gelmiş, sonradan kiliseye çevrilen bir mağarada yaşamaya başlamıştır. Bu ünlü azizenin şehri “Meryemlik” V.yy.da bir ziyaretgah olmuş ve onun adına , yaşayıp öldüğü mağaranın üzerine bir kilise inşa edilmiştir. Bu kilisenin sadece bir parçası ayakta durmaktadır. Aya Tekla’nın saklandığı mağara ziyarete açıktır. Mağara çevresinde su sarnıcı, hamam ve antik yol kalıntıları da görmek mümkündür.
AYA TEKLA BAZİKİLASINDAN GÖRÜNÜM(Resim1,2,3)
GÖKSU DELTASI
Goksu Deltasın da 332 çeşit kuş türü bulunmakta ve nesli tükenmekte olan bir çok sürüngenin yaşam, üreme ve barınma alanı olması nedeniyle 1990 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmiştir. Göksu Deltası ayrıca , Uluslar arası RAMSAR sözleşmesi ve Bern sözleşmesi ile de koruma altına alınmıştır. Bölge ayrıca Caretta Caretta Kaplumbağalarının üreme alanı olarak ilan edilmiştir.
Göksu Deltasından Görünüm(Resim1,2)
Taşucu Kilisesi
Taşucu Kilisesinden Görünüm(Resim1,2,3,4)
Taşucu Tarihi Gümrük Binası
Gümrük Binasından Görünüm(Resim1)
Taşucu Reşadiye Mahallesi Tarihi Hacı Paşa Konağı
Taşucu Reşadiye Mahallesi Tarihi Hacı Paşa Konağından Görünüm(Resim 1)
Taşucu Reşadiye Mahallesinden Tarihi Kalıntı
Taşucu Reşadiye Mahallesinden Tarihi Kalıntıdan Görünüm(Resim1)
Taşucu Arslan Eyce Amfora Müzesi
Taşucu Arslan Eyce Amfora Müzesinden Görünüm(Resim1,2,3,4)